Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan, İmralı heyeti aracılığıyla Sırrı Süreyya Önder'e gönderdiği mesajda şaşırtıcı bir benzetme yaptı. Öcalan, Önder'i "barış kimliği" olarak tanımlayarak Baba İshak'a benzetti. Bu benzetme, kamuoyunda büyük merak uyandırdı ve Baba İshak'ın kim olduğu sorusu gündeme geldi.
Baba İshak Kimdir?
Abdullah Öcalan'ın Sırrı Süreyya Önder'i benzettiği Baba İshak, 13. yüzyılda yaşamış önemli bir Türkmen dini lideri ve isyancıdır. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde büyük bir toplumsal hareketin önderliğini yapmıştır. Baba İshak'ın liderliğindeki bu hareket, "Babai Ayaklanması" olarak bilinir ve Anadolu'nun sosyo-politik tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Baba İshak'ın gerçek adı ve doğum yeri hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır. Ancak, Türkmen kökenli olduğu ve dini bir eğitim aldığı bilinmektedir. Anadolu'ya gelerek burada geniş bir mürit kitlesi edinmiş ve öğretileriyle büyük bir etki yaratmıştır.
Baba İshak'ın öğretileri, İslam'ın tasavvufi yorumlarına dayanmaktadır. O, adaleti, eşitliği ve toplumsal dayanışmayı savunmuştur. Yoksulların ve ezilenlerin yanında yer almış, zenginlere ve yöneticilere karşı eleştirel bir tutum sergilemiştir. Bu nedenle, geniş halk kitleleri tarafından büyük bir saygı ve sevgiyle karşılanmıştır.
Babai Ayaklanması ve Sonuçları
Baba İshak'ın liderliğindeki Babai Ayaklanması, 1240 yılında başlamış ve Anadolu Selçuklu Devleti'ni derinden sarsmıştır. Ayaklanma, Türkmenler, Kürtler ve diğer farklı etnik gruplardan oluşan geniş bir halk kitlesinin katılımıyla büyümüştür. Babailer, Anadolu'nun birçok bölgesinde kontrolü ele geçirmiş ve Selçuklu ordusuna karşı önemli başarılar elde etmiştir.
Ancak, Babai Ayaklanması, Selçuklu Devleti tarafından kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Baba İshak ve birçok Babai lideri yakalanarak idam edilmiştir. Ayaklanmanın bastırılması, Anadolu'da büyük bir yıkıma ve can kaybına neden olmuştur. Buna rağmen, Babai Ayaklanması, Anadolu'nun sosyo-politik tarihinde derin izler bırakmıştır.
Babai Ayaklanması'nın bastırılması, Anadolu Selçuklu Devleti'nin zayıflamasına ve Moğol istilasına karşı direncinin kırılmasına yol açmıştır. Ayrıca, ayaklanma, Anadolu'da Alevi-Bektaşi inancının yayılmasına ve gelişmesine katkıda bulunmuştur. Hacı Bektaş Veli gibi önemli Alevi-Bektaşi liderleri, Babai geleneğinden etkilenmiş ve öğretilerini bu temel üzerine inşa etmişlerdir.
Öcalan'ın Benzetmesinin Anlamı
Abdullah Öcalan'ın Sırrı Süreyya Önder'i Baba İshak'a benzetmesi, çeşitli yorumlara neden olmuştur. Öcalan'ın bu benzetmeyle, Önder'in barış sürecindeki rolüne ve toplumsal uzlaşıya katkılarına vurgu yapmak istediği düşünülmektedir. Ayrıca, Öcalan'ın, Önder'i, toplumsal ön yargıları kırma ve farklı kesimleri bir araya getirme potansiyeline sahip bir lider olarak gördüğü de değerlendirilmektedir.
Öcalan'ın mesajında yer alan ifadeler şu şekildedir:
- "Sırrı Süreyya Önder’e yaşadığı rahatsızlık nedeniyle şifa diliyorum."
- "Onun taşıdığı büyük önem şudur: Adıyamanlı ve Türkmen kökenli ideal biri olarak Baba İshak geleneğini temsil ediyor."
- "Büyük barış çabasını topluma yansıtan, toplumsal ön yargıları şahsında kırabilen biridir."
Bu ifadeler, Öcalan'ın Önder'e duyduğu saygıyı ve onun barış sürecindeki rolüne verdiği önemi açıkça göstermektedir.
Sonuç olarak, Abdullah Öcalan'ın Sırrı Süreyya Önder'i Baba İshak'a benzetmesi, hem şaşırtıcı hem de düşündürücü bir hamle olmuştur. Bu benzetme, Baba İshak'ın kim olduğu sorusunu yeniden gündeme getirirken, Önder'in barış sürecindeki rolü ve toplumsal uzlaşıya katkıları hakkında da önemli bir mesaj vermektedir. Bu benzetme, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda uzun süre tartışılmaya devam edecektir.