Mehmed Göktaş, son yazısında Müslüman dünyasının Siyonistlerin zulmüne karşı gösterdiği sessizliği sert bir dille eleştirdi. Göktaş, yaşanan işgal ve katliamlar karşısında Müslümanların yeterli tepkiyi göstermemesinin düşündürücü olduğunu vurguladı.
Müslümanların Sessizliği: Nedenleri Neler?
Göktaş, Siyonistlerin ve emperyalistlerin Müslüman dünyasındaki bu sessizliği fırsat bildiğini ifade etti. "Siyonist soykırımcı zalimler ve destekçisi diğer emperyalistler gördüler ki Müslümanlarda bir iş yok, yaptıkları bütün zulüm ve işgal karşısında hiçbir kıpırdama yok," diyen Göktaş, yöneticilerin sadece kınamakla yetinmesinin durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Bu durumun Siyonistler için "yürü yolun açık olsun, kim tutar seni!" anlamına geldiğini söyleyen Göktaş, Müslüman halkların çaresizce bağırmasının ve yöneticilerin sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Peki, Müslümanların bu sessizliğinin altında yatan nedenler neler olabilir? Bu soru, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bazı uzmanlar, siyasi çekinceler, ekonomik bağımlılıklar ve iç karışıklıkların bu sessizlikte etkili olduğunu belirtiyor.
Sessizliğin Sonuçları: Daha Fazla Zulüm ve İşgal
Müslüman dünyasının sessizliği, Siyonistlerin ve emperyalistlerin zulümlerini artırmasına neden oluyor. İşgal ve katliamlar devam ederken, uluslararası toplumun da sessiz kalması durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Göktaş, bu durumun uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Göktaş'ın eleştirileri, Müslüman dünyasının içinde bulunduğu durumu ve gelecekte atılması gereken adımları yeniden düşünmeye sevk ediyor. Bu eleştirilerin, Müslüman toplumlar arasında bir farkındalık yaratması ve daha güçlü bir dayanışma sağlanmasına katkıda bulunması umuluyor.
Çözüm Ne Olmalı?
Göktaş'a göre çözüm, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinde yatıyor. Yöneticilerin sadece kınamakla yetinmeyip somut adımlar atması, halkların ise daha güçlü bir şekilde sesini çıkarması gerekiyor. Ayrıca, uluslararası toplumun da bu zulme karşı daha duyarlı olması ve adil bir çözüm için çaba göstermesi büyük önem taşıyor.
Müslüman dünyasının bu sessizliği ne kadar sürer bilemeyiz. Ancak, Mehmed Göktaş'ın bu çarpıcı yorumu, konunun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor ve harekete geçmek için bir çağrı niteliği taşıyor. Unutulmamalıdır ki, sessizlik zulme ortak olmaktır.