Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Edirne Şube Başkanı Ayten Durmuş, Türkiye'deki çocuk işçiliği sorununa dikkat çekerek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Durmuş, çocukların ideolojik ve ekonomik sebeplerle sistematik olarak istismar edildiğini ve bu durumun büyük bir toplumsal sorun haline geldiğini vurguladı. TÜİK verilerine göre kayıtlı çocuk işçi sayısının 2023'te 759 bin iken 2024'te 869 bine yükseldiğini belirten Durmuş, kayıt dışı çalışan çocuklar ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla çalışma hayatına itilen çocuklarla birlikte bu sayının 2 milyonu aştığını iddia etti. Bu durum, çocukların eğitim hakkının ihlali ve geleceğe dair umutlarının çalınması anlamına geliyor.

Çocuk İşçiliğinin Nedenleri ve Sonuçları

Çocuk işçiliğinin temelinde yatan nedenler arasında yoksulluk, eğitim yetersizliği, ailelerin bilinçsizliği ve işverenlerin ucuz iş gücü arayışı yer alıyor. Özellikle ekonomik krizlerin yaşandığı dönemlerde aileler, çocuklarını geçimlerini sağlamak amacıyla çalıştırmak zorunda kalabiliyor. Bu durum, çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda eğitimden uzak kalmalarına ve gelecekte daha iyi bir yaşam standardına ulaşma imkanlarını kaybetmelerine neden oluyor. Çocuk işçiliği, aynı zamanda çocukların sağlık sorunları yaşamasına, şiddete maruz kalmasına ve istismar edilmesine de zemin hazırlıyor.

MESEM'ler Çocuk İşçiliğini Teşvik Ediyor mu?

ÇYDD Edirne Şube Başkanı Ayten Durmuş'un dikkat çektiği önemli bir nokta da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla çocukların çalışma hayatına itilmesi. MESEM'ler, öğrencilere teorik eğitimin yanı sıra pratik beceriler kazandırmayı amaçlayan kurumlar olsa da, bazı durumlarda çocukların ucuz iş gücü olarak kullanılmasına yol açabiliyor. Özellikle denetim mekanizmalarının yetersiz olduğu durumlarda, çocuklar ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabiliyor ve eğitim hakları ihlal edilebiliyor. Bu durum, MESEM'lerin çocuk işçiliğiyle mücadeledeki rolünü tartışmalı hale getiriyor.

Çocuk İşçiliğiyle Mücadelede Neler Yapılabilir?

Çocuk işçiliğiyle mücadele, çok boyutlu ve kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyor. Bu mücadelede devlet, sivil toplum kuruluşları, işverenler ve aileler iş birliği içinde hareket etmeli. Öncelikle yoksullukla mücadele edilmeli, ailelere ekonomik destek sağlanmalı ve çocukların eğitimine erişimi kolaylaştırılmalı. İşverenlerin çocuk işçi çalıştırmasının önüne geçmek için denetimler sıklaştırılmalı ve caydırıcı cezalar uygulanmalı. Ayrıca, toplumda çocuk işçiliğinin zararları konusunda farkındalık yaratılmalı ve çocukların hakları konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Unutulmamalıdır ki, her çocuk sağlıklı, güvenli ve eğitimli bir ortamda büyüme hakkına sahiptir.

• Yoksullukla mücadele
• Eğitim imkanlarının artırılması
• Denetimlerin sıklaştırılması
• Farkındalık yaratma çalışmaları

Türkiye'de çocuk işçiliği sorunu, geleceğimiz için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu sorunun çözümü için hep birlikte harekete geçmeli, çocuklarımızın eğitim hakkını korumalı ve onlara daha iyi bir gelecek sunmalıyız. ÇYDD'nin bu konudaki hassasiyeti ve yaptığı uyarılar, sorunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Umuyoruz ki, bu farkındalık sayesinde çocuk işçiliğiyle mücadelede daha somut adımlar atılabilir ve çocuklarımız hak ettikleri yaşam koşullarına kavuşabilirler.