Dünya, bu akşam Alaska'da gerçekleşecek olan Trump-Putin zirvesine odaklandı. Gerilim dolu bekleyiş sürerken, zirve öncesinde Trump'ın Putin'e yönelik sert tehditleri dikkat çekti. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıklamaları ise zirveye dair beklentileri şekillendirmeye devam ediyor. Zirveden somut bir sonuç çıkıp çıkmayacağı merak konusu.

Zirve Öncesi Gerilim Yüksek!

The New York Times'ın haberine göre, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın durdurulması konusunda tarafların görüşleri oldukça farklı. Bu durum, zirveden somut bir ilerleme beklenmesini zorlaştırıyor. Analistler, zirvenin daha çok bir nabız yoklama ve pozisyon belirleme platformu olacağını öngörüyor.

• ABD'nin Beklentileri: Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunması ve Rusya'nın saldırgan tutumundan vazgeçmesi.
• Rusya'nın Beklentileri: NATO'nun genişlemesinin durdurulması ve Ukrayna'nın tarafsız bir statüye geçmesi.
• Olası Senaryolar: Zirveden bir ateşkes anlaşması çıkması düşük bir ihtimal olarak görülüyor. Ancak, insani yardımların ulaştırılması konusunda bir uzlaşma sağlanabilir.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, görüşme öncesi yaptığı açıklamada "Witkoff'un Rusya ziyareti sırasında çok şey yapıldı. Bu yararlı görüşmeyi sürdürmeyi umuyoruz." ifadelerini kullandı. Bu açıklama, zirvede ikili ilişkilerin de ele alınacağına işaret ediyor.

Witkoff Ziyareti Ne Anlama Geliyor?

Lavrov'un bahsettiği Witkoff ziyareti, kamuoyunda merak uyandırdı. Witkoff'un kim olduğu ve Rusya'da ne gibi temaslarda bulunduğu henüz netlik kazanmış değil. Ancak, bu ziyaretin zirve gündemine dahil olması, farklı konuların da masada olabileceğini gösteriyor.

Zirvenin Olası Etkileri

Trump-Putin zirvesinin, sadece Rusya-Ukrayna savaşı değil, küresel siyaset üzerinde de önemli etkileri olabileceği düşünülüyor. Zirveden çıkacak sonuçlar, ABD-Rusya ilişkilerinin geleceğini ve uluslararası dengeleri derinden etkileyebilir. Özellikle, enerji güvenliği, silah kontrolü ve siber güvenlik gibi konularda alınacak kararlar, dünya genelinde yankı uyandıracaktır.