Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in 2024 yılı "Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar" raporu, Suriye'deki terör örgütü PKK/YPG'nin çocuklara yönelik insanlık dışı uygulamalarını gözler önüne serdi. Rapora göre, örgüt 2023 yılında 286 çocuğu zorla silahlı kadrosuna kattı. Bu durum, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve örgütün çocuk hakları ihlalleri konusundaki karanlık sicilini bir kez daha ortaya koydu.

BM Raporu Neler Söylüyor?

BM raporu, Suriye ve Irak'taki terör örgütlerinin çocuklara yönelik faaliyetlerine odaklanıyor. Raporda, PKK/YPG'nin çocukları kaçırarak veya ailelerini baskı altına alarak silahlı kadrolarına dahil ettiği belirtiliyor. Bu çocukların, çatışma bölgelerinde aktif olarak kullanıldığı ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldığı vurgulanıyor. Raporda yer alan diğer önemli tespitler ise şu şekilde:

• Çocukların psikolojik ve fiziksel sağlığı ciddi şekilde etkileniyor.
• Eğitimden mahrum bırakılan çocuklar, geleceksizliğe itiliyor.
• Aileler, çocuklarını kurtarmak için çaresizce yardım bekliyor.

BM, raporunda tüm taraflara çocukların korunması çağrısında bulunurken, PKK/YPG'ye çocuk asker kullanımını derhal durdurması yönünde çağrı yaptı. Uluslararası toplumun bu konuda daha fazla çaba göstermesi gerektiği vurgulandı.

PKK/YPG'nin Çocuklara Yönelik İnsanlık Dışı Uygulamaları

PKK/YPG'nin çocukları silahlı kadrolarına katması, uluslararası hukuka göre savaş suçu olarak kabul ediliyor. Örgütün bu eylemleri, Cenevre Sözleşmeleri ve Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalara aykırılık teşkil ediyor. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar da PKK/YPG'nin çocuk hakları ihlallerini sıklıkla raporlarında dile getiriyor.

Örgütün çocukları kullanma nedenleri arasında, kolay manipüle edilebilmeleri, sadakatlerinin daha yüksek olması ve yetişkin savaşçılara göre daha az dikkat çekmeleri yer alıyor. Ancak bu durum, örgütün eylemlerini hiçbir şekilde meşru kılmıyor.

Sonuç

BM'nin raporu, PKK/YPG'nin Suriye'deki çocuk asker kullanımının vahametini bir kez daha ortaya koydu. Uluslararası toplumun bu soruna karşı daha kararlı bir duruş sergilemesi ve örgütün çocuklara yönelik insanlık dışı uygulamalarına son vermesi gerekiyor. Çocukların korunması ve onlara güvenli bir gelecek sunulması, tüm insanlığın ortak sorumluluğundadır. Bu nedenle, bu tür raporlar sadece birer uyarı değil, aynı zamanda harekete geçmek için birer çağrı niteliği taşımalıdır.