Pentagon'dan Basın Sansürü Mü? Gazeteciler Ofisleri Boşalttı!
Dünya

Pentagon'dan Basın Sansürü Mü? Gazeteciler Ofisleri Boşalttı!


16 October 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 16 October 2025

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ile basın mensupları arasında ipler geriliyor. Pentagon'un uygulamaya koyduğu yeni basın kuralları, gazetecilerin tepkisine yol açtı. Kuralları kabul etmeyen gazeteciler, Pentagon binasındaki ofislerini boşaltarak duruma tepki gösterdi. Bu beklenmedik hamle, basın özgürlüğü tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Yeni Kurallar Neler Getiriyor?

Pentagon'un getirdiği yeni kurallar, basın mensuplarının haber kaynaklarına erişimini kısıtladığı ve yayınlanacak haberler üzerinde daha fazla denetim yetkisi tanıdığı yönünde eleştirilere neden oluyor. Gazeteciler, bu kuralların basın özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal ettiğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini engellediğini savunuyor. Kuralların içeriğiyle ilgili net bir açıklama yapılmazken, gazetecilerin şikayetleri odak noktası haline geldi.

  • Haber kaynaklarına erişimde kısıtlamalar
  • Yayın denetiminde artış
  • Basın özgürlüğüne tehdit

Gazetecilerin Tepkisi Büyüyor

Yeni kurallara karşı çıkan gazeteciler, Pentagon'a giriş kartlarını iade etmeye ve bakanlık binasındaki ofislerini boşaltmaya başladı. Bu protesto eylemi, basın camiasında geniş yankı uyandırdı. Birçok gazeteci, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla Pentagon'un tutumunu eleştirerek, basın özgürlüğüne sahip çıkma çağrısında bulundu. Gazeteciler, "Sansüre geçit vermeyeceğiz!" sloganıyla bir araya gelerek ortak bir bildiri yayınlamayı planlıyor.

Olayın Muhtemel Sonuçları

Pentagon ile basın arasındaki bu gerilim, önümüzdeki günlerde daha da tırmanabilir. Gazetecilerin protestolarının devam etmesi ve konunun uluslararası kamuoyuna taşınması bekleniyor. Bu durum, ABD Savunma Bakanlığı'nın itibarını zedeleyebilir ve şeffaflık konusunda soru işaretleri yaratabilir. Öte yandan, Pentagon'un geri adım atmaması halinde, basın mensupları ile bakanlık arasındaki ilişkilerin tamamen kopma noktasına gelebileceği öngörülüyor. Yaşanan bu olay, demokrasinin temel taşlarından biri olan basın özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.