15 yıl önce yaşanan ve büyük yankı uyandıran Onur Yaser Can davası, yeniden gündeme geldi. Narkotik polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra kötü muameleye maruz kaldığı ve ardından intihar ettiği iddia edilen Onur Yaser Can'ın davasında, sanık polislerin "iyi hal indirimi" talebiyle yeniden yargılanmasına başlandı. Bu durum, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.

Davanın Geçmişi ve Yeniden Yargılama Süreci

Onur Yaser Can, 2010 yılında Beyoğlu'nda narkotik polisi tarafından gözaltına alınmış ve iddialara göre çıplak arama ve işkenceye maruz kalmıştı. Bu olayların ardından 28 yaşında hayatına son veren Can'ın ölümü, Türkiye'de büyük bir infiale neden olmuştu. Olayla ilgili açılan davada polisler, "resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak istinaf mahkemesi, sanıkların "iyi hal indirimi" ile yargılanması yönünde karar vererek dosyayı yeniden yerel mahkemeye göndermişti.

Bugün İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Onur Yaser Can'ın kardeşi Ezgi Sevgi Can da hazır bulundu. Duruşmaya, Ezgi Sevgi Can'ın mahkemeye hitaben yaptığı, "Mahkemenizin alt sınırdan uzaklaşarak sanıklar hakkında verdiği hükûm kararında direnmesini talep ediyorum" şeklindeki sözleri damgasını vurdu. Can ailesi ve avukatları, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor.

Avukatın Açıklamaları ve Tepkiler

Duruşma sonrası açıklama yapan Can ailesinin avukatı, "Sanık, 'Yıllardır böyle yapıyorum' diyerek suçunu itiraf etti" şeklinde konuştu. Bu ifade, sanıkların daha önce de benzer suçlara karıştığına dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Avukat, mahkemeden sanıklara herhangi bir indirim uygulanmamasını ve adaletin yerini bulmasını beklediklerini vurguladı.

Davanın yeniden açılması ve "iyi hal indirimi" tartışmaları, kamuoyunda büyük bir duyarlılıkla takip ediliyor. Birçok sivil toplum kuruluşu ve insan hakları savunucusu, Onur Yaser Can davasının takipçisi olacaklarını ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı.

Türkiye'de İşkence İddiaları ve Hukuki Süreçler

Onur Yaser Can davası, Türkiye'de gözaltında yaşanan kötü muamele ve işkence iddialarını yeniden gündeme getirdi. Bu tür iddiaların soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak görülüyor. Türkiye'de bu konuda yaşanan hukuki süreçler ve yargı kararları, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunun dikkatle izlediği konular arasında yer alıyor.

Türkiye'de işkence iddialarıyla ilgili olarak yapılması gerekenler:

• Bağımsız ve etkili soruşturmalar yürütülmeli
• Sorumlular hakkında gerekli cezai işlemler yapılmalı
• Mağdurların hakları korunmalı ve tazmin edilmeli
• İşkenceyi önleyici mekanizmalar güçlendirilmeli

Onur Yaser Can davası, Türkiye'de hukuk sisteminin ve insan hakları konusundaki hassasiyetin bir sınavı niteliğinde. Dava sürecinin nasıl sonuçlanacağı, benzer vakaların önlenmesi ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıyor.

Onur Yaser Can davasının yeniden görülmeye başlaması, umutları yeniden yeşertti. Aile ve hukukçular, adil bir yargılama sonucunda sorumluların hak ettiği cezayı alacağına inanıyor. Bu dava, sadece Onur Yaser Can için değil, aynı zamanda benzer mağduriyetler yaşayan herkes için bir emsal teşkil edecek.