Aydın'da bir sınıf öğretmeninin hayata geçirdiği proje, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırdı. Öğrencilerin iç dünyalarını ve sıkıntılarını daha rahat ifade edebilmeleri için tasarlanan "Keşke Öğretmenim Bilse" kutusu, kısa sürede birçok okulda uygulanmaya başlandı. Bu yenilikçi yaklaşım, öğrenci-öğretmen ilişkisini güçlendirirken, çocukların kendilerini daha güvende hissetmelerine olanak tanıyor.

"Keşke Öğretmenim Bilse" Projesi Nasıl Doğdu?

Aydın Ticaret Odası İlkokulu öğretmeni Sabiha Çelik, öğrencilerinin bazı sorunlarını dile getirmekte zorlandıklarını fark etti. Bu durum üzerine, çocukların çekinmeden duygularını ve yaşadıklarını paylaşabilecekleri bir yöntem arayışına girdi. Sonuç olarak, "Keşke Öğretmenim Bilse" adını verdiği bir kutu tasarladı. Öğrenciler, bu kutuya isimsiz notlar bırakarak, öğretmenleriyle iletişim kurabiliyorlar. Bu sayede, korktukları, utandıkları ya da söylemekte zorlandıkları her şeyi anonim olarak ifade etme fırsatı buluyorlar.

Projenin temelinde, öğrencilerin duygusal ihtiyaçlarına duyarlılık ve onlara güvenli bir alan yaratma düşüncesi yatıyor. Sabiha Öğretmen, bu kutu sayesinde, öğrencilerinin sadece akademik değil, aynı zamanda duygusal gelişimlerine de katkıda bulunmayı hedefliyor. "Öğrencilerimin kendilerini rahatça ifade edebilecekleri bir ortam yaratmak istedim," diyen Sabiha Öğretmen, projenin amacını şu sözlerle açıklıyor: "Bu kutu, onların sesi olmak, sorunlarına çözüm bulmak ve onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek için bir araç."

Projenin Türkiye Geneline Yayılması

"Keşke Öğretmenim Bilse" projesi, kısa sürede diğer öğretmenlerin de dikkatini çekti. Projenin başarısı ve olumlu geri dönüşleri, birçok öğretmenin kendi sınıflarında da bu uygulamayı başlatmasına öncülük etti. Sosyal medya ve eğitim platformları aracılığıyla yayılan proje, Türkiye'nin dört bir yanındaki okullarda uygulanmaya başlandı. Bu durum, projenin ne kadar etkili ve ihtiyaç duyulan bir yaklaşım olduğunu gösteriyor.

• Öğrenci-öğretmen iletişimini güçlendiriyor
• Öğrencilerin duygusal gelişimine katkıda bulunuyor
• Sınıf ortamında güvenli bir alan yaratıyor
• Öğrencilerin sorunlarına çözüm bulmayı kolaylaştırıyor
• Türkiye genelinde yaygınlaşıyor

Projenin yaygınlaşmasıyla birlikte, farklı okullarda farklı uygulama yöntemleri de ortaya çıktı. Bazı öğretmenler kutuyu birebir uygularken, bazıları ise projeyi kendi sınıf dinamiklerine uyarlayarak farklılaştırdı. Ancak temel amaç her zaman aynı kaldı: Öğrencilerin sesini duyurmak ve onlara destek olmak.

Bu projenin başarısı, eğitimde iletişimin ve duygusal zekanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Öğrencilerin sadece akademik başarılarına odaklanmak yerine, onların duygusal ihtiyaçlarını da anlamak ve desteklemek, daha sağlıklı ve başarılı bireyler yetişmesine katkı sağlıyor. "Keşke Öğretmenim Bilse" projesi, bu anlamda örnek bir uygulama olarak öne çıkıyor.