Gazze'de yaşanan insanlık dramı, ateşkes anlaşmasına rağmen dinmek bilmiyor. İsrail'e yönelik yeni bir iddia, uluslararası kamuoyunu derinden sarsacak nitelikte. Filistinli esirlere uygulanan işkencelerin yanı sıra, bazı esirlerin cesetlerinde organ eksikliği tespit edildiği öne sürülüyor. Bu vahim iddia, İsrail'in Filistinlilere yönelik zulmünün boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Yeraltı Hapishanelerinde İşkence İddiaları

İsrail'in Gazze'yi yıllardır aralıksız bombalaması ve milyonlarca Filistinliyi açlığa mahkum etmesi yetmezmiş gibi, şimdi de yeraltı hapishanelerinde Filistinlilere sistematik işkence uyguladığı iddiaları gündemde. İnsan hakları örgütleri, İsrail'in bu hapishanelerde Filistinli esirlere yönelik insanlık dışı muamelelerde bulunduğunu belirtiyor. Güneşi dahi görmeden işkenceye maruz bırakılan Filistinlilerin yaşadığı travma, kelimelerle ifade edilemez durumda.

Organ Hırsızlığı Şoku

Hamas ile yapılan esir takası anlaşması kapsamında teslim edilen bazı Filistinlilerin cenazelerinde ise şok edici bir durum tespit edildi. Cenazelerde kalp, karaciğer ve böbrek gibi hayati organların eksik olduğu belirlendi. Bu durum, İsrail'in Filistinlilere yönelik zulmünün sadece işkenceyle sınırlı kalmadığını, organ hırsızlığı gibi insanlık dışı uygulamalara kadar uzandığını gösteriyor. Bu vahim iddia, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiriyor.

Uluslararası Toplum Ne Yapacak?

İsrail'e yönelik bu vahim iddialar karşısında uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerekiyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu iddiaları derhal soruşturmalı ve sorumluların yargılanmasını sağlamalıdır. Filistin halkının haklarını korumak ve İsrail'in zulmüne dur demek için uluslararası toplumun birlik olması ve harekete geçmesi şarttır.

İsrail'e yönelik organ hırsızlığı iddiası, bölgedeki gerilimi daha da tırmandıracak gibi görünüyor. Uluslararası toplumun bu vahim iddialara karşı nasıl bir tepki vereceği, Filistin-İsrail meselesinin geleceği açısından büyük önem taşıyor.