
İsrail'de Sığınak Ayrımcılığı! Filistinliler Anlattı!
İsrail'in İran'a saldırısıyla başlayan savaş altıncı gününde devam ederken, İran'ın misilleme saldırılarından kaçan İsrailliler sığınaklara sığınıyor. Ancak Arap basınında çıkan haberler, İsrail'deki Filistinlilerin sığınaklara erişim konusunda ayrımcılığa maruz kaldığını gösteriyor. El Cezire'nin haberine göre, İsrail'deki Filistinli vatandaşlar nüfusun yaklaşık %21'ini oluşturuyor. Bazı Filistinliler, patlamalar yüzünden değil, komşuları veya diğer İsrailliler tarafından engellendikleri için sığınaklara giremiyor.
"Senin İçin Değil!"
Acre yakınlarında, çoğunlukla Yahudilerin yaşadığı bir apartmanda yaşayan 29 yaşındaki Filistinli Samar al-Rashed, yaşadığı ayrımcılığı El Cezire'ye anlattı. 5 yaşındaki kızı Jihan'ı tek başına büyüten al-Rashed, sirenler çalmaya başladığında kızıyla birlikte evdeydi. Füzelerin yaklaştığını gösteren siren seslerini duyan kadın, kızını alarak binanın sığınağına koştu.
Yanına hiçbir şey alamadığını belirten al-Rashed, sadece su, telefonları ve kızını alabildiğini söyledi. Kızını sakinleştirmek için Arapça bir şeyler söylerken sığınağa koştuklarını anlatan al-Rashed, Arapça konuştuğunu duyan İsrailli bir kişinin sığınağın kapısında kendisini durdurarak içeri almadığını ve kapıyı yüzüne kapattığını belirtti.
Yaşadığı şaşkınlığı dile getiren Filistinli kadın, "İbraniceyi akıcı bir şekilde konuşuyorum. Açıklamaya çalıştım. Ama aşağılayıcı bir ifadeyle yüzüme bakarak 'Senin için değil!' dedi" şeklinde konuştu. Al-Rashed, bunun üzerine evine geri dönmek zorunda kaldı.
Sığınaklara Erişimde Ayrımcılık İddiaları
İsrail'de Filistinlilere karşı zaten var olan ayrımcılığın savaş zamanında daha da arttığına dikkat çekilen haberde, 33 yaşındaki Muhammed Dabdoob'un yaşadıklarına da yer verildi. Hayfa'da bir cep telefonu tamircisinde çalışan Dabdoob, cumartesi akşamı telefonuna gelen uyarı üzerine işini bitirdikten sonra dükkanını kapatıp en yakın sığınağa gitmeye çalıştı. Dükkanının arkasındaki sığınağa giden Dabdoob, kapının kilitli olduğunu gördü.
Dabdoob, "Kodu denedim ama çalışmadı. Kapıya vurdum, İbranice konuşarak içeridekilerden kapıyı açmalarını istedim ve bekledim. Kimse kapıyı açmadı" dedi. Dakikalar sonra yakınında bir füzenin patladığını anlatan Filistinli adam, "Öleceğimi düşündüm" ifadelerini kullandı.
Ortalık sakinleştikten sonra sığınaktaki insanların dışarı çıktığını ve kendisinin sessizce onlara baktığını belirten Dabdoob, "Bizim için gerçek bir güvenlik yok. Füzelerden de komşumuz olacak insanlardan da..." diye konuştu.
"Kapının Deliğinden Bakıp Bizi İçeri Almadılar"
22 yaşındaki Hebrew Üniversitesi hemşirelik öğrencisi Yara Srour da cumartesi günü İran'ın saldırısının ardından 48 yaşındaki annesiyle birlikte Lydd kentinin daha güvenli bölgelerine kaçtıklarını, yoksul mahallelerden gelen Yahudilerin bile sığınaklara alınmadığını anlattı. Buradaki sığınakların "çoğunluğu orta sınıf olmak üzere modern binalarda kalan 'yeni sakinler' için" olduğunu belirtti.
Srour, "Annemin eklem sorunları var; bizim gibi koşamıyor. Kapıları çalıp durduk ama insanlar deliklerden bakıp bizi görmezden geldi. O sırada gökyüzünün roketlerin ışıklarıyla aydınlandığını görüyorduk" dedi.
İsrail'de yaşanan bu sığınak ayrımcılığı iddiaları, savaşın ortasında kalan sivillerin yaşadığı zorlukları daha da artırıyor. İnsanların can güvenliğini korumak için sığınaklara erişiminin engellenmesi, derin bir insanlık krizi yaratıyor ve toplumsal ayrışmayı körüklüyor. Bu tür olayların yaşanmaması için yetkililerin gerekli önlemleri alması ve ayrımcılığa karşı etkili çözümler üretmesi büyük önem taşıyor.