ABD'nin Connecticut eyaletinde, 20 yıldan fazla süredir evinde esir tutulan ve yaşadığı travmaların ardından ilk kez konuşan 32 yaşındaki bir adamın hikayesi yürekleri dağladı. Şubat ayında evde çıkan bir yangın sonucu itfaiye ekipleri tarafından kurtarılan adam, artık daha güçlü olduğunu ve hayatını geri almak istediğini dile getirdi.
Esaretin Sonu: Yangınla Gelen Özgürlük
17 Şubat'ta olay yerine ulaşan ilk müdahale ekipleri, yangın ihbarı üzerine gittikleri evde 32 yaşındaki adamı son derece zayıf bir halde buldu. Yetkililer, 1.75 boyundaki adamın sadece 31 kilogram ağırlığında olduğunu belirtti. Adam, yangını bilinçli olarak çıkardığını ve 11 yaşından beri üvey annesi tarafından esir tutulduğunu açıkladı.
Mağdur, yaptığı açıklamada kendisinden "S" olarak bahsederek, "20 yıldan fazla bir süredir esaret ve aile içi şiddet mağduruyum. 11 yaşında dördüncü sınıftan alındığım zamandan, 31 yaşında beni özgürleştiren yangını bilerek çıkardığım güne kadar evimde tutsak tutuldum" dedi. Açıklama, mağdura destek veren Survivors Say adlı kuruluşun gönüllü sözcüsü David Guarino aracılığıyla kamuoyuna duyuruldu. Gerçek ismini açıklamayan adam, "Bu, doğduğumda ailemin verdiği isim değil. Kendime yeni bir isim seçiyorum ve bu, özgürlüğümle yaptığım ilk seçim" ifadelerini kullandı.
İlk Doğum Günü Partisi: Umuda Yolculuk
İtfaiyecilere, polis ekiplerine ve sağlık çalışanlarına teşekkür eden S, hayatında ilk kez doğum günü partisi yapabildiğini ve bunun kendisi için büyük bir mutluluk olduğunu söyledi. Ayrıca, Safe Haven of Greater Waterbury tarafından başlatılan ve 270 bin dolardan fazla bağış toplanan GoFundMe kampanyasına da teşekkür etti. Toplanan fonlar, mağdurun tıbbi ve duygusal iyileşme süreci, barınma, yaşam giderleri ve yasal süreçlerinde kullanılacak.
Sözlerine, "Hikayemde yer alan herkesin, adalet arayışımda yetkililerle tam işbirliği yapmasını istiyorum. Medyadan ve halktan da bu süreçte mahremiyetime saygı göstermesini rica ediyorum. Bu sadece bir hikaye değil. Bu benim hayatım" diyerek devam etti.
Üvey Annenin Savunması ve Adalet Arayışı
Olayla ilgili olarak S'nin üvey annesi Kimberly Sullivan tutuklandı. Sullivan, yasa dışı sınırlama, saldırı, kaçırma ve pervasızca tehlikeye atma gibi çeşitli suçlamalarla karşı karşıya. Suçlamaları reddeden Sullivan'ın avukatı, asıl sorumlunun mağdurun merhum babası olduğunu iddia etti. Avukat Ioannis Kaloidis, müvekkilinin suçlamalara şaşırdığını belirterek, "Onu hiçbir şekilde kısıtlamadı, ona yiyecek ve barınak sağladı" dedi.
Bu trajik olay, uzun yıllar süren esaretin ve şiddetin bir insanın hayatını nasıl derinden etkileyebileceğini gözler önüne seriyor. S'nin yaşadığı travmaları atlatıp yeni bir hayata başlaması, hem kendi adına hem de benzer durumda olan diğer mağdurlar için bir umut ışığı olacaktır. Toplanan bağışlar ve sağlanan desteklerle S, iyileşme sürecinde önemli adımlar atacak ve adalet arayışında yalnız olmadığını hissedecektir.
